I.
Zehra, çok farklıydı. Kimselere benzemezdi. Arka bahçedeki papatyaları severdik birlikte. Ben koparıp fal bakmak isterdim. O itiraz ederdi. Papatyalara dokunma senin sevdiğin seni seviyordur derdi. İnanırdım o zaman. Benim sevdiğim de beni seviyor derdim. Onun gibi, beyaz yapraklı sarı papatyalara kıyamazdı. Çünkü hiç bir şey sevgiyi göstermek için kurban edilmemeliydi.
Hiç kolay geçmemişti hayatı. Annesi ile tek başına savrulmuştu. Yerleri yurtları hiç olmamıştı. Babası öldüğünde savaşın tam da ortasında doğduğu büyüdüğü topraklar yutmuştu tüm anılarını. O ise yılmadan hep yeni anılara açmıştı yüreğini. Her an bir önceki anı geçmişe yazdığından o sadece içinde bulunduğu zamanı seviyordu. Sedat’ı da böyle sevmişti.
Hiç bilmediği topraklara ayak bastığında yeniden başlamanın huzuru vardı içinde. Hatırlamayacaktı geçmişi. Savaşın ruhunda açtığı her bir deliği kapamıştı. Biliyordu yeniden başlamanın gücünü. Ama keşke kaderinde haberi olsaydı…
Koşturmaca başlamıştı bile. Nefes bile almadan hareket etmem gerekiyordu. Aceleyle çantamı toparladım. Birazdan herkes içeri girecekti. Bir an evvel buradan çıkıp suçluyu bulmalıydım. Biraz önce ben odamda uyurken içeri giren kişi Zehra’yı öldürmüştü. Hiç bir ses duymadım. Patırtı gürültü de. Ama kim olduğunu biliyorum?
Zehra’nın cansız bedeni yerde yatıyordu. Koltukta uyuya kalmış, televizyon açık, son içtikleri kahve fincanı sehpanın üzerinde duruyordu. Elinde bir haftadır okumaya çalıştığı ama bir türlü ilerleyemediği kitabı vardı. Yere bile düşmemişti. Muhtemelen uykuda yastıkla boğulmuştu. O nedenden de çok ses çıkmamıştı. Bunu yapacak ise tek bir kişi vardı içeride uyuklayan kocası Sedat.
Odanın içi insan dolmuştu. Herkes Sedat’ı arıyor ama ulaşamıyordu. Zehra koltukta cansız yatıyordu. Polis gelmiş her yeri karıştırıyor, parmak izlerini topluyor delice bir koşuşturmaca içindeydi. Sedat’ın Zehra’yı öldürmek için önemli bir sebebi vardı. Bütün komşular tek bir ağız olmuş bunu anlatıyordu.
Herşeyin bir sebebi olmalıydı. Öyle yazıyordu çünkü. Kitabın son satırlarındandı bu alıntı. Herşeyin bir sebebi olmalı.
Bir anda sıçradı yatağından. İçeriden sesler geliyordu. Neler olduğunu anlayamadı. Zehra’ya seslendi bir an sesler durdu. Hızlıca yataktan fırladı. Biri kulağına “Beni ne kadar seviyorsun onu merak ettim?” dedi.